Yayla şenlikleri yada dernekleri neden eziyet oluyor?

Yayla şenlikleri yada dernekleri neden eziyet oluyor?

Yaylalarımızda; Yazın gelmesiyle geleneksel hale gelen ve kültürümüzün önemli bir parçası olan yayla şenlikleri düzenleniyor. Yöre insanımızın, bu şenliklere, büyük ilgi gösteriyor. Şehirin gürültüsünden, giderek artan iş yükünün getirdiği o bunaltıcı havayı dağıtmak için yayla şenlikleri insanlarımıza ilaçlık nefes gibi geliyor. Sırf bu şenlikler için gurbetten gelen hemşerilerimiz var. Bu şenlikler Karadeniz insanının bayramı gibiler. Bu bayramlarda davul zurna eşliğinde horonlar tepiliyor. Kemençelere atma türkülerle eşlik ediliyor. Kurulan çadırlarda kemençenin üstüne "Sevdalık türkülerinin, yayla çiçeklerinin o soğuk suların dile gelişidir." Atma türküler söylemek. Yeni sesleri, yayla suyuyla yapılan çayımızı yudumlayarak muhabbetin tadına varmak her gelen misafirin ortak dileğidir. Gündüz böyle başlayan muhabbetler; karanlığın çökmesiyle akol masaların içeceği oluyor. Ortamda değişmeye başlıyor. Her ne kadar tasvip etmesem de gündüz yapılan muhabbetle gece yapılan muhabbetlerin arasında çok farklar var. Nahoş diyebileceğimiz manzaraları gördükçe insanın yüreğide burkuluyor. Bu nahoş şeylerin yaşanmaması en büyük temennimizdir. Şarhoş ortamları "bu derneği düzenleyenlere nede ilçemize yakışıyor."

 Şenliğimizin sorunları nelerdir?

Düzenlendiği mevcut alanın içerisinde kurulan çadırlar sayesinde, maalesef çimenlik tamamen kapanmaktadır. Ulaşım ve park sorunu bu gibi etkinliklerin en önemli sorunudur. Yol kenarlarına çekilen arabalar Pakistan'ın keşmir trafiğini anımsatıyor. Hıdırnebi yaylamıza çıkan yollarının durumu tamamından söz ediyorum! Yönlendirme levhalarından yoksunlar. Özellikle Ağaçlı köyünden gelen yolun durumu çok kötü; Doğru dürüst ne levha ne korumalık var! Gözlerden kaçan bir önemli hususta, gelen misafirler dernek çimeninde yayla suyundan mahrum kalmaktadır. Yayla suyu içemiyorlar. Neden? Çünkü düzlük alanında yayla suyu içmeye çeşmeler bulunmuyor. Ayrıca çöp ve atık sorunu var. 

Öncelikle olması gereken nedir? Nasıl bir organizasyon yaparsak, daha etkin bir şenlik düzenlenebilir.?

 Hıdırnebi yaylamız; ülkemizin turizminde önemli bir isme sahip. Yerli ve yabancı turistlerin en çok ziyaret ettikleri yerlerin başında gelmektedir. Düzenlenecek etkinlikler ve şenliklerde bu minvalde gözden geçirilerek düzenlenmesi artık elzemdir.. Hıdırnebi dernek çimenin acilen düzeltilmesi ve geniş bir çimenlik alanın yapılması şarttır. Köy çadırlarının kurulacak olduğu alan ve bunlarının önü bu gerçek çimenliğe bakacak şekilde yerleştirilmelidir. Çimenliğinin bir kenara pazar yerini buna bağlı olarakta yemek yerlerinin yerleştirilebilir. Horon alanını izlemek isteyenlere yapay teraslamalar ile seyir zevki sunulabilecek düzen getirilmelidir. Bu şekilde düzenlenecek olan alanın belli noktalarına park yerleri ve geçiş güzergahları düzenlenerek ortada oluşacak olan keşmekeşlikten de kurtulunulmuş olur. Tuvaletlerin yenidine düzenlenmesi gekerise seyyar tuvaletlerin kurulması gerekmektedir. Yayla sularının içilebilmesi için su içme yerleri mutlaka oluşturulmalıdır. Çimenin içerisinde araç trafiği kesinlikle olmamalıdır. Vatandaşlarımızın çadır kurma yerleri ve karavan koyma yerleri belirlenmelidir. Meslea Fotoğraf çekebilmesi için yüksek kuleler yapılabilir. Cadırların çöp ve atıkları, her saat başı toplanması çok önemli!

Farklı etkinlikler için de geniş alan gerekiyor mu?

Gelen ziyaretçilerin ilgisinin artırılması için dahada fazla çaba sarf edilebilir. Hıdırnebi çimeninin, Ziyaret kayasının manzara şöleni ve televizyon kulesinin ardındaki çimenlik alanda değişik etkinlikler düzenlenebilir. 

Bu konuda paydaşlar ile yerel yönetim bir araya gelerek öncülük etmesi gerekmektedir. 

Ne olduğu belli olan ne amaçla düzenlenen yayla şenliğimizin olması şarttır. Bu kervan bu şekilde devam ederse şenlik değil eziyet ve rezillikten öteye geçmez.Toparlarsak Yaylamızın ünü dünyaca bilinmesine rağmen buna yakışır bir şenlik alanı olmadığı gibi bu alanda yapılan şenliklerde o ayarda olmadığı gerçeği ile karşı karşıyayız. 

Selam ve Selametle Osman Lermioğlu