Akça TV | Akçaabat Haber
2024-09-03 23:57:36

Ali Şükrü Bey

Osman Lermioğlu

03 Eylül 2024, 23:57

Ali Şükrü Bey;

27 Mart 1923 tarihinde kim ya da kimler tarafından şehid edildiği belli değilidir. Ortada çok değişik rivayetler dolaşmaktadır. Bu hususta bir çok yazı yazılmış lakin işin iç yüzünü aydınlatacak net bir bilgi mevcut değildir. Okuduğumuz yazılardan aldığımız kadarıyla kalın bir sis duvarıyla bu vakıanın etrafı örülmüştür. El yordamı ile bu sis duvarından ne kadar aralayabileceğiz ve ne kadar önümüzü göreceğiz bunu ancak; Ali Şükrü Bey'in milli mücadelenin neresinde durduğunu doğru belirlersek konuyu daha iyi tahlil edebiliriz. O zaman Öldürülmesiyle ilişkili bir varsayımda bulunabiliriz.. 

Son Osmanlı meclisinde Trabzon milletvekili olarak görev yapmıştır. Montros mütarekesinden sonra İstanbul müdafaa-i hukuk cemiyetine kurulmasında öncülük yapmış ve Karakol teşkilatına katılmıştır. Karakol cemiyeti ittihatcıların ağırlıkta olduğu bir gizli teşkilattır. Ali Şükrü Bey kimdirden ziyade, İttihatçı kimliği üzerinden bakacağız. Çünkü burası dost ve düşman edinmesine neden olmuş, mayınlı alan olarak gözükmektedir. Trabzon'un milli mücadele döneminde şehrin genel havası şu şekilde teşekkül ediyordu.. İttihatçılar ile Kemalistler arasında, İtilafçılar olarak üç kısma ayırabiliriz. Müdafa-i hukuk İttihatçıların elinde , Belediye ve valilik kemalistlerde, itilafcılarda yetki yoktur Halk bazında destekleri mevcutur.. Ali Şükrü Bey mecliste ittihatcı Yahya Kahya'yı mecliste çok sıkı savunmuş; Ali Fethi Bey'in İçişleri bakanlığından istifa etmesi için gensoru dahi vermiştir. 

 Türkiye’de, Büyük Millet Meclisi'nin ilk yıllarında gerek bireysel gerekse örgütlü muhalefetin önemli isimlerinden birisi Ali Şükrü Bey olmuştur.

 Ali Şükrü Bey Kimdir?

Mekteb-i Fünûn-u Bahriye Mektebi mezunu, Donanma Cemiyeti kurucusu, Milli Kongre üyesi ve son Osmanlı Meclis-i Mebusanı’nda Trabzon mebusu olan Ali Şükrü Bey, Birinci TBMM’ne Trabzon mebusu olarak girmiştir. Şükrü Bey, Meclis’te muhalif kimliğiyle öne çıkmıştır. Meclis’in hemen hemen her oturumunda şiddetli eleştirilerde bulunarak hükümeti zor durumda bırakmıştır.

" Misak-ı Milli kararlarında, düzenli ordunun kurulmasında, başkumandanlık kanununun uzatılmasında, istiklal mahkemelerinin uygulamalarında, saltanatın kaldırılmasında, Lozan Konferansı’nda muhalif tavır sergilemiştir. "

Ali Şükrü Bey’in, dış politika alanında hükümete yönelik en ağır eleştirileri Lozan Sulh Konferansı hakkında olmuştur. Sırası gelmişken şu bilgiyi vermemiz yerinde olaraktır. I. Millet meclisinde her ne kadar bugünkü anlamda iktidar ve muhalefet yapısı olmamış olduğu gözüksede, Birinci gurup ve ikinci gurup adı altında bir yapı mevcuttur. Birinci grubun başı Mustafa Kemal, ikinci grubun başında Ali Şükrü bey gelmektedir. Ali Şükrü Bey’in önderliğinde muhalefet Lozan delegasyonuna yönelik sert eleştiriler getiriyordu.. Görüşmeler oldukça hararetli geçiyor, her gün gece yarılarına kadar devam ediyor ve Lozan delegasyonu sürekli beceriksizlikle suçlanıyordu.

Mustafa Kemal Paşa ve Ali Şükrü Bey Mecliste karşı karşıya neden geldiler?

Lozan görüşmelerin son günü olan 6 Mart 1923 günü gizli celsede Mustafa Kemal Paşa’nın muhaliflere sert bir şekilde çıkışması, arkasından da Ali Şükrü Bey’in müdahale etmesi sonucunda Meclis bir anda birbirine girmiş ve Mustafa Kemal Paşa eli cebindeki silahında olmak üzere Ali Şükrü Bey’in üzerine yürümüştü. Meclis’teki bu kavga ortamını oturumu yöneten Ali Fuat Bey şöyle anlatmaktadır: “Mustafa Kemal Paşa Meclis’te konuşurken hava oldukça gergindi. O konuşuyor, sözü kesiliyor, o cevaplıyordu. Paşa sözlerini tamamladıktan sonra Ali Şükrü Bey ‘Ben de söyleyeceğim’ demesi üzerine Gazipaşa hiddetli bir tavırla; -- Bir haftadır söylüyorsunuz, memleketi zarardide ediyorsunuz, maksadınız nedir? dedi ve kürsüden inerek, elleri cebinde olduğu halde, asabi bir şekilde Ali Şükrü Bey’in üzerine yürüdü... Bu arada herkes Meclis’in ortasında birbirine bağırmakta olan mebusların etrafında toplanmıştı. Ali Şükrü Bey ‘kimseyi ithama hakkınız yoktur’ diye bağırıyor ve Sinop Mebusu Hakkı Hami Bey de ‘Meclis’te emniyet yok mudur? Feryadını basıyordu… Müzakereler çok ehemmiyetli ve ciddi bir hal almıştı. Müdahalelerim artık tesirini göstermiyordu... Riyaset kürsüsünün önünde birinci ve ikinci grup azalarından çok sinirlenmiş olanlar karşı karşıya gelmiş ve adeta iki muhasım cephe teşkil etmişler, birbirlerini itham ve tehdit ediyorlardı. Bu halin biraz daha devamı müessif hadiselere sebep olacaktı. Hatta birbiri aleyhi ne tabanca ve saire istimaline kadar varacaktı. İntizamı iade maksadıyla Meclis emniyet memurlarını çağıramazdım. Çünkü müzakereler gizliydi... Ne yapabilirdim? Derhal riyaset çanını her iki tarafın ortasına attım ve şaşkınlıktan istifade edip müzakereleri tatile muvaffak oldum…” (TBMM, GCZ, 4/176; Cebesoy 1957: 287-288).

Lozan müzakerelerinden üç hafta sonra, 27 Mart 1923 Salı gecesinde, İkinci Grup önderlerinden Trabzon Mebusu Ali Şükrü Bey, birdenbire ortalıktan kaybolmuştu. Ali Şükrü Bey’in kardeşi Şevket Bey (Doruker), olaydan iki gün sonra İcra Vekilleri Heyeti Başkanı Rauf Bey’e gelerek abisinin aniden ortadan kaybolduğunu haber vermişti. Rauf Bey bu kayboluş olayını şöyle anlatmaktadır: “Bir gün Millî Müdafaa Vekili Kazım Paşa (Özalp) ile Deniz Yarbayı Şevket Bey (Doruker) yanıma geldi ve ‘Beyefendi ağabeyim kayıp!’ diye ağlamaya başladı. Ağabeyi Ali Şükrü Bey’in üç gündür yani Martın 27. günü salı akşamından beri eve gelmediğini söyledi. Soruşturmuşlar, araştırmışlar bulamamışlar. En son Karaoğlan Çarşısı’nda kahvede otururken, Giresunlu Osman Ağa’nın Muhafız Bölüğü Kumandanı Mustafa Kaptan ile beraber kalkmış ve birlikte gitmişler. Ondan sonra gören olmamış.” (Kandemir 1965: 106).

Ali Şükrü Bey 39 yaşında şehid edilmiştir.Asla gerçek suçlular bulunamamıştır. 

Selam ve Selametle Osman Lermioğlu

Yorumlar (2)

Mustafa Samed Okan 3 Ay Önce

Mahkemede yargılanan biri olarak,(haklı darp)cürümü işlemiş olduğum halde beraat ettim.Neden? Çünki rejim mahkemelerin de adalet olmadığı için belge önemli.Adaletin olduğu yerde de sanık hükmündekini bırak,tanık veya şahitlerin fes takıp takmadığından işe başlanır.Necip Fazıl beyin dediği gibi;"düşün mü, sus mu konuş mu? Burdan insan mı çıkar,yoksa tabut mu?...

Anıl Usta 3 Ay Önce

Çok güzel bir yazı olmuş inşAllah devamı da gelir başarıların devamını diliyorum

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.