Fibromiyalji; yaygın vücut ağrısı, yorgunluk, uyku bozukluğu, bilişsel işlevlerde bozulma ve anksiyete ile seyreden nedeni tam olarak bilinmeyen kronik bir sendrom olarak tanımlanmakta ve olası nedenleri arasında genetik, nörolojik, psikolojik, uykuyla ilişkili ve bağışıklıkla ilgili faktörler sayılmaktadır. Fibromiyalji, bir sendrom olarak tanımlanmasına rağmen hastanın fiziksel muayenesine ve semptomların kişiden kişiye göre değişmesinden dolayı objektif tanı testlerinin olmamasından tanı koymak oldukça güçtür. Tanı genellikle 2 yıldan uzun bir süre almakta ve bu süre 10 yıla kadar uzayabilmektedir.
Ağrı ve yorgunluk, uyku ve duygudurumun bozulmasıyla seyreden kronik bir rahatsızlık olan fibromiyalji genç (39 yaşından küçük) ve orta yaşlı (40-59 yaşlar) hastalarda yaşlılardan daha ağır belirtilerle seyreder ve yaşam kalitesini daha fazla düşürür. Ülkemizde yapılan farklı çalışmalarda fibromiyalji hastalarının %25’inden fazlası tarafından bildirilen yakınmalar veya saptanan bulgular arasında yaygın vücut ağrısı, yorgunluk, sabah tutukluğu, baş ağrısı,uyuşma, uyku bozukluğu,şişlik hissi, ağız kuruluğu, libido kaybı,huzursuz bağırsak, dismenore ,çene eklemi disfonksiyonu yer almıştır.
Fibromiyalji hastalarının %25’i banyo yapma gibi günlük aktivitelerinde sıkıntı çektiklerini belirtirken, %60’tan fazlası 4-5 kg yük taşımak, birkaç merdiven inip-çıkmak ve hafif ev işlerini yapmakta zorlandıklarını, %90’dan fazlası ise ağır ev işlerini yapamadıklarını belirmiştir. İşlevsel kapasitesi daha düşük olan kadınlar daha fazla yorgunluk, ağrı, spazm, huzursuz bacak, denge sorunları, baş dönmesi, düşme korkusu ve mesane sorunları bildirmiştir.Ülkemizde yapılan ve yaşam kalitesini değerlendiren çalışmalarda ise fibromiyaljinin hastaların yaşam kalitesini önemli ölçüde düşürdüğü gösterilmiştir
Fibromiyalji risk faktörleri ve tanısı nelerdir?
Fibromiyalji kadınlarda görülme olasılığı erkeklere nispeten daha fazladır. Hastaların %80 ila 90’ı kadınlardan oluşur. Genetik geçişlilik gösterebileceğinden ailede fibromiyaljili birey varsa bu sizdeki riski de artırıyor. Fibromiyalji tanısı klinik değerlendirme ile konulmaktadır; henüz hastalığa ait bir laboratuvar testi, radyografik inceleme ve biyolojik belirteç saptanmamıştır.Fibromiyaljiye yönelik olarak belirlenen ilk tanı kriterleri,en az 3 aydır süregelen yaygın vücut ağrısı (bel üst ve alt kısmında vücudun her iki yanında) ve 18 hassas noktanın en az 11’inde hassasiyet olmasıdır.
Fibromiyalji tedavi ve egzersizleri nelerdir?
Günümüzde fibromiyaljinin tam olarak iyileşmesini sağlayan bir tedavi bulunmamaktadır; tedavi semptomların azaltılmasını, yaşam kalitesi ve işlevlerin korunmasını ve iyileştirilmesini hedeflemektedir.Fibromiyalji tedavisinde multidisipliner olarak yapılan ilaç tedavisi, fizik tedavi, bilişsel davranışsal tedaviler ve alternatif ve tamamlayıcı uygulamaların en etkili yöntemler olduğu belirtilmiştir.
Bunlar;
Kuvvetlendirme ve aerobik egzersizler Elektroterapi yöntemleri Beslenme uygulamaları Akupunktur Hipnoz Hacamat ve kupa terapi Meditasyon ve Yoga Düzenli ve kaliteli bir uyku Tedavi edici masajlarEgzersiz
Egzersizin temel amaçları stresin azaltılması, kas gücü ve dayanıklılığın korunması, artırılması ve uygun postürün sağlanmasıdır. Fibromiyalji hastalarının kas gücünde ve kas kondisyonunda azalma olduğu bilinmektedir. Bundan dolayıda yaralanma ve mekanik travmalara maruz kalabilmektedir.Fibromiyaljili hastalarda kas kan akımında azalma oluşması nedeniyle egzersiz sonrası ağrıda artış oluşmaktadır. Bu nedenle uygun planlanan ve kişiye özgü olan egzersizin hastaya daha da faydalı olabileceği bildirilmektedir.
Genel iyilik hali, fiziksel işlevler ve ağrı üzerinde olumlu etkiler oluşturan egzersiz, multidisipliner tedavi stratejisinin ilk basamağı olarak önerilmektedir. Egzersiz programları hastaya özel olarak, bireysel şekilde düzenlenmeli, hastanın egzersiz kapasitesinin altında başlanarak ve kademeli artırılmalı ve hastanın tolerans durumuna göre düzenlemeler yapılmalıdır.Genel bir egzersiz programı çizileceği zaman temel boyun eklem hareket açıklıkları ve postür düzeltme egzersizleri ile başlanabilir, ardından tüm vücut kuvvetlendirme ve aerobik egzersizleri eklenerek, yavaşça artırılabilir.Ağrıda ve semptomlarda artış olduğunda egzersiz yoğunluğunun azaltılması gerektiği unutulmamalı.