YENİ YILA GİRERKEN;

İyi bir yıl dilemek isterdim, görüne  köyün kılavuz istemediği gibi; bu yılda yaşanacaklar şimdiden kendini hissettiriyor. 2024 senesinde Milletimizin yaşadığı ağır ekonomik buhran; 2025 yılı olacaktır. Hükümet kanadından yapılan açıklamalar bizi teyit etmektedir. Yurttaşlarımızın bu yılda abası ve sopası eksik olmayacak. Yine 2026 yılına devreden gelecek masalları ile hayaller de ejder meyvesi yedirilecek; rüyalarda saraylardaymışız gibi hissettirerek; gerçek bundan çok daha farklı, sıtmaya tutturmayın.. İktidarın almış olduğu tüm bu önemlerin yetersiz kaldığını görüyoruz ve göreceğiz. Bizim üretmeyen bir ekonomimiz olduğu sürece; ABD Dolarına olana ihtiyaç olduğu sürece, bu açığı kapatamadığımız sürece, Dolar artmaya dış borçta artmaya devam edecektir. Bu benim bu yılki ekonomik beklentim.

-- Suriye'de devam eden önemli gelişmeler mevcut. Dış politikada önemli adımlar atıyoruz. Bunun bu seneye olumlu yansıyacağını düşünüyorum. 

-- Pkk ile görüşmelerin hangi aşamada devam ettiğini bilmiyoruz. Ama  İt başının terör örgütünde ne kadar etkisin kaldığını bilmiyoruz. Suriye yapılanmasının: İt Başının sözlerini ne kadar dinleyeceği de ayrı bir soru işaretidir.

-- Pkk sınırlarımızda varlığını bir şekilde devam ettirecektir. Bu TSK açısından önemlidir. Çünkü askerimiz sürekli hazır olmuş olacak. Yani Uzun vadede Pkk'nın varlığının sona ereceğini düşünmediğim gibi bu çatışmaların bizim menfaatlerinize olacağı kesindir. Yeni yaptığımız her silahı denemek için bu haşere tayfasının haşereliğine ihtiyaç vardır."

-- Pkk ile bu zamana kadar yapılan müzakerelerde Pkk silah bırakma taahhüdüne karşılık neleri almıştır. Biz Pkk'dan neleri aldık. Bu konuda muallak bir durum mevcuttur. Şöyleki; Anadilde eğitim kimin talebidir? Anadilde tv radyo,kimin talebidir? Özerk yönetim kimin talebidir? Parti kurmaları ve meclise gelmeleri kimin talebidir? Devlet adına müzakereleri yapanlar! Neye karşılık bu hakları vermişlerdir. Devletin bunlardan talebi:Silah bırakmak ise bu taleplere karşılık bu zamana kadar hiç bırakmamışlar. Devletimiz bu pararlıklaran bir şey elde edememiştir. ozmana bugün sahada her türlü üstünlüğün sağlandığı sırada tam temizliklerin yapıldığı anda bu nedametin ne anlamı var....

-- Pkk ve yandaşlarının her şartta tek anlayacağı dilin kullanılması dağa çıkıp Devlete isyan edenin etkisizleştirilmesi şarttır.

-- Mevcut anayasal düzende kendini bu ülkenin vatandaşı görmeyenlerinde bunu kışkırtanlarında, tamamının hizaya sokulması gerekirse hak ettikleri cezaların hiç vakit kaybetmeden verilmesi vatanımızın selameti için önemlidir.

-- Amerika'nın Yüz yıldır oynamaya çalıştığı; Kürt kartını masadan kaldırmak! Türk Devletinin Milli görevidir.

-- Hiç bir şartta Pkk ile anlaşma yapılmasına, Muhatap gösterdikleri, İt başının muhatap alınmaması önemlidir. Bölgede Kanaat önderleri ile bir araya gelerek bu sorun vatandaş nezdinde çözüme kavuşturulmalıdır. Her Kürt'ün pkk olmadığı gerçeğinide unutmuş değiliz. 

-- Bütün illerde Pkk ve yandaşlarının silah teçhizat ve gasp çetelerinin çökertilmesi; elinin kolunun bu ülke içinde kırılması mümkünse bir daha toparlanmayacak şekilde çözüme kavuşturulmalıdır...

-- Sağlıkta sıra sorunu devam ederek artacaktır.

-- Çalışanlardan çifte vergilendirme adaletsizliği devam edecektir. Bu konuda bir çalışma mevcut değil.

-- Emeklilerin yılı bu sene olmayacağı kesin.

-- Ötv'lerde bir indirim söz konusu olmadığı gibi yeni vergilerde gelmesi muhtemeldir. 

-- Mali reforma ihtiyaç  olduğu halde kimseden bir ses çıkmıyor.

-- Emeklilikte kademeli geçiş Staj mağdurları, 2000 sonrası girişi olanların mağduriyetinin giderilmesi gerekmektedir. İktidar kulaklarını tıkamış sorsan duymuyorlar.

-- Bölgesel kalkınma projeleri ve yatırım adaları olması gerekirken, sanayi hala marmara bölgesinde sıkışıp kaldı. 

-- Bölgelerin birbirine sadece kara yolu ile değil! Demiryoluylada ülkemizi örmemiz şarttır.

--  Deniz taşımacılığının geliştirilmesi hammadde taşımacılığında olmazsa olmazdır.

Ezcümle yazacak ve çizecek çok şey olsada Perşembenin gelişi çarşambadan belli oldu...

Selam ve Selametle Osman LERMİOĞLU

YORUM EKLE