Alo, Selamünaleyküm Hüseyin Bey,
— Aleykümselam.

Akça TV Muhabiri Barış, 
— Anladım, Metin aramıştı beni, o mu?

Aynen abi, onun için aradım. Öncelikle abi, hayırlı işler. Bize işlerinden bir genel bahsedersen abi?
— İşlerimden derken?

Yani balıkçılık sektöründen bir genel bahsederseniz kısaca.
— Yani balıkçılık derken genelde idare ediyoruz. Şu anda havalar biraz soğuk ama yine de bir şeyler oluyor, fena değil şükürler olsun.

Teşekkürler abi. Abi, bu yaylacılığın döküm alanı ile ilgili… Sera Gölü’nden çıkarılan çamur sizin mesleğinizi nasıl etkiliyor ve balıkçılığı nasıl etkiliyor? Yani denizin popülasyonunu nasıl etkiliyor?
— Şöyle anlatayım sana. Birincisi, oraya Sera Gölü’nden çıkartılan çamuru döküyorlar. İkincisi, hemen bilmem gördünüz mü, onun 100 metre ilerisinde toprak döküyorlar. Sadece çamur değil, ikisini de döküyorlar. Ama zararı var mı? Bir örnek vereyim sana. Çamurla toprak zaten bu ikisi dibe döküldü mü, denizde dalgayla çekildi mi karışıyorlar birbirine. Bu zamana kadar çöp döktüler, o çöpün hâlâ daha çilesini çekiyoruz. Hâlen daha… Yani diyeyim sana ki, kalkan ağını serdik mi onun üst taraflara… Deniz bir karıştı mı o ağları almıyoruz, o ağları kesip atıyoruz. Niye? Çöp doluyor ona. Şimdi çamur… Çamurun zararı ne? Daha bak şimdiden başladı zararı. Burada 2-3 gün önce falan bir arkadaşım gitti denize. Salyangoza trol falan atarlar ya…

Aynen.
— Attı. Çocuk da bilmiyordu. Gitti o balçıklı çamura saplandı. Trolü oraya… Kendi teşkilatıyla alamadı. Teşkilatı arıza yaptı, kaldıramadı onu. Çağırdı başkalarını aldılar. Oraya şimdi ağ atsan, trol atsan çamura saplanır. Balık zaten çamur içine yavrulamaz, yumurtlamaz. Kum varken hayvan gider çamura yavrular mı? Yok. Yani bizim çok güzel bir av sahamızdı orası. Orayı bitirdiler. O denizden çekilmiş video var ya?

Evet.
— Onu biz çektik, arkadaşlara attık sağ olsunlar yayınladı onlar da. Devam ederler mi, etmezler mi bilmiyorum ama inşallah etmezler.

Tanıklara göre kıyıya bırakılıyor. Dalgaların yükselmesiyle tekrar denize karışıyor.
— Sen döktün mü zaten deniz alıyor onu. Ben sizi tekneyle götürsem, oraya da baksanız… Bir defa da bir 4 metre… 2 kulaç, 2 kulaç da 4 metre eder. Bizim deniz radarlarımızda 2 kulaç yükselme oldu. Bu nedir? Oradaki çamur denize doğru akıyor. Denizde oldu bir tepe. O tabii daha çok akacak. Sahildeki çamur var ya, onu hep çekecek denize dalgalar.

Resif olayı, yumurtlama olayı için kalıcı bir sorun olur mu?
— Şunu diyeyim sana: 5-10 sene kalıcı olur orada çünkü daha oranın çöpünü bitiremedik. Bak önceden poşetiydi bilmem neydi ne arasan vardı, dökülürdü oraya denize. Aynı şekilde dökerdi belediye. Şikâyet ettik mi başkana? Diyordu ki “Biz denize dökmüyorduk.” Biz kendi gözümüzle gördük kepçelerle. Gece dalga oldu mu? Denize bastı çöpü. Bir sürü büyük çuvallar sarıldı mı pervaneye? Biz oradan gidemiyoruz. Kışın ben denize mi dalacağım bizim kayıklara? Kışın orada gidemiyoruz. Gittik mi denize kollayarak giderdik. Bunlar daha kaybolmadan çamuru döktüler buraya. Bize sıkıntı var. Biz küçük balıkçılara bir de büyük teknelere. Oranın açığına geldi mi adam 1 km açığına ağ saracak. Saramıyor. Niye? O çamur ağa saplanıyor. Bu sefer adamın ağları parçalanıyor.

Orası bulanık çamur yüzünden…
— Sahilde ne olur? Sargan olur, palamut olur sahillerde. O bulanığa onlar girmezler. O balıklar oraya… Lüfer girer, diğerleri bu suya girmez. Bilmeyen balıkçı oraya ağ atar, yırtacak ağlarını, daha sarmayacak. Bize hep zarar. Azıcık deniz dalgalandı mı orası hep bulanacak. Çünkü dalgada toprak var, çamur var. Her dalga vurmasında alacak orayı. Bunların buraya dökmesinin gayesi dalga alacak, dolduracak orayı çakıl. Bunun geçmesi için lazım sana en az 5 sene.

Yaylacık sahilde insanlar yüzüyor, piknik yapılıyor. Çamur dalgayla beraber oraya gitme ihtimali var mı? İnsan yaşamını etkiler mi?
— Tabii, akıntıyla gitmez mi? Ben ne diyorum sana? 1-2 kilometre etrafa yayılacak o. Bunu vatandaş anlamayacak ama çamur yayılacak. Akıntı 10 dakikada çeker oraya. Almaz diye bir şey yok. Vatandaş bunu anlamayacak, girecek suya, oranın pisliği gelecek. İsterim ki dökmesinler. Biz geçtik, benim yaşım 60. Peşimden gelenler ekmek yiyecek. Bu kadar denizi berbat etmesinler. Bu kadar deniz düşmanı olmasınlar. Benim gençliğimde bizim sahillerin en güzel balık yeri, en güzel kumluk, kayalık, taşlık olan yer orasıydı. Oraya daha nereden baksan 100 metre ileri doğru çıktılar pislik doldurarak, çöp doldurarak. Toprakla deniz dolduğu… Bunu ben ilk defa burada gördüm. Toprakla deniz dolmaz. Deniz çeker kendine onu. E ne oldu? Çamurda yaşar mı hayvan? Şu vaziyette ileriye dönük çok berbat bir şey bu.

Millet düşmüş A parti, B parti… Ayrı mesele, o olmazsa çok daha iyi olur. Biz düşmüşüz kendi ekmeğimizi korumaya. Ama doğruya doğru, CHP bu şekilde yapsaydı inan ki her yere yayılmıştı. Ben partisinden değilim ama başka parti olsaydı, bu olayı yapsaydı var ya…
— Sen burada dolgu sahası mı yaptın? Tamam, yap sana bir şey demiyoruz ama önüne taş koy da önüne istediğini dök. Bu adam taş dökmeden toprakla denizi doldurmaya bakıyor. Toprakla deniz dolar mı Allah’ını seversen? Allah yardımcımız olsun. Balıkçılar adına yayınlayın bunu. Konuşmak isterseniz gelin, gidelim liman başkanına. O da açıklama yapar, o da konuşur.

*İnşallah düzelir de kurtuluruz bu sıkıntıdan. İnan ki bizim için çok kötü bir şey yani. Vatandaş için kötü de… O bunu düşünmüyor. Hep orada yüzüyorlar oysaki. Sera Gölü’nün çamurunu sen benim denizime, benim ekmek parasını yediğim yere niye dökersin? Benim denizimin çöpünü dök Sera Gölü’ne tamam, anlaşalım o zaman. O da bir şey demesin. Biz oraya döktük mü oranın şeyleri kırar ortalığı. Madem döküyorsun göm içine toprağını. Onu da yapmıyor.

Sinirlendi ve konuşma bitti.