Beşiktaş Teknik Direktörü Şenol Güneş, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin stadyumlarda yükselen "Hükümet istifa" sloganlarına tepki göstererek yaptığı "Maçlar seyircisiz oynanmalı" çağrısıyla ilgili değerlendirmede bulundu. Maç sonu muhabirin yönelttiği soruya yanıt veren Güneş, "Her fikrimizde suçlama, aşağılama ve yok etmekten sıyrılmak lazım. Sevgi, saygı ve güven kaybı olduğu zaman bu doğru değildir. Korkuyla beraber şiddet gelir" ifadesini kullandı.
Fenerbahçe ve Beşiktaş maçları sırasında stadyumlardan yükselen "Hükümet istifa" sloganları siyaset sahnesinde tansiyonu yükseltti.
Mhp Genel Başkanı Devlet Bahçeli, tribünlerden yükselen seslere tepki göstererek maçların seyircisiz ya da 'tedbir alınarak' oynanması çağrısında bulundu. Bahçeli, tezahüratların kesilmemesi üzerine ise Beşiktaş kulübündeki üyeliğinden istifa etti.
Bahçeli'nin "Maçlar seyircisiz oynanmalı" çağrısı, sahasında Antalyaspor ile 0-0 berabere kalan Beşiktaş'ın teknik direktörü Şenol Güneş'e de soruldu.
Maç sonunda bir basın mensubunun yönelttiği "Öğretmen olan, öğretici olan Şenol Güneş'e sormak isterim. İnsanların umutsuz olduğu bir süreçte tekrar toparlanmaya bir ihtiyaç var, bizim de öğreticilere ihtiyacımız var. Bu kötü atmosferden çıkmak için hayatı normal çevirmemiz gerekiyor. Olumlu adımlar atılması açısından önerileriniz de oldu. Belki haberiniz olmayabilir ama karşılaşma esnasında 'Gerekirse seyircisiz de maçlar oynanmalı' denildi. Hayata dönmek açısından, sizin de öğretici olarak ifade ettiğiniz şeylerle, siyasilerin yaklaşımını nasıl buluyorsunuz?" sorusuna yanıt veren Güneş şu ifadeleri kullandı; "Ülkemiz zor bir dönemden geçiyor. Acımız büyük. Ama iyi de bir şeyler gördük. Tek yürek olan bir Türkiye var. Çaresizlik gibi görünen dönemde bu olayı unutturmadan geleceğe adım atmak gerekiyor. Büyük bir acı yaşadık.
Kavgayı hiç doğru bulmuyorum. Daha fazla el ele vermek gerekir. Bunların hepsi tartışılmalıydı. Maçların oynanması ya da seyircisiz oynanması. Şu anda bir şeyler söyleyerek gündemi değiştirmek istemiyorum. Konuşulacak konulardır. Her görüşte bir suçlama, aşağılama, yok etme, bunlardan sıyrılmamız lazım. Sevgi, saygı ve güven kaybı olduğu zaman bu doğru değildir. Korkuyla beraber şiddet gelir.
Hepimizin bir araya gelmesi gerek. Bazı kelimeler anlamını kaybetti. Umarım buna dönüş olur. Ülke olarak kendi düşmanımızı yaratmadan bunları bertaraf edebiliriz."