Yalan, iftira ve ağza alınmayacak hareketler ne zamandan beri Cumhuriyet’in vazgeçilmezleri arasında yer aldı da bizim haberimiz olmadı?
İktidar tarafından özellikle Cumhuriyet Halk Partisine yapılan yalan, yanlış hakaret içeren söylemleri burada tekrar paylaşmaktan imtina ediyorum. Lütfen siyaseti ekşitmeyin. Zengin Türkçemizin güzel kelimeleriyle cümleler kurarak meramınızı anlatmaktan kaçınırsanız. Keskin sirkenin kapına zararı var misali, demokrasimize zarar verirsiniz. Unutmayın ki siz de demokrasimizin bir unsurusunuz.
Halka kendini anlatabilen her siyasi partimizin sandıktan sizin gibi iktidar çıkma hakkı Anayasal güvence altındadır. Her siyasi parti buna tahammül etmek zorundadır.
Düşünebiliyor musunuz? Bu ülkede başbakanlık yapmış bir parti başkanının bir ilin tanıtım günlerine alınmıyor. O ilin yetkilileri illerini tanıtıp tanıtmadığını bilemiyorum ama sizi çok iyi tanıttıklarından emin olun.
Ayrıca yeni transferiniz Mehmet Ali Çelebi size can suyu değil, olsa olsa can sıkıntısı verir.
Hakaretlerin üzerinde durmaya bile utanıyorum. En iyi yanıtı sandık verecek olduğuna inanarak hoş olmayan sözleri iade yerine çöpe atmayı yeğliyorum.
Ancak kurtuluşun ve kuruluşun partisi Cumhuriyet Halk Partisinin millî güvenlik sorunu görmek inanılacak iş değil.
Cumhuriyet Halk Partisi Oslo’da, Dolmabahçe’de terörle aynı masada mı görüldü? Yoksa Habur rezaletlerinde teröristlerle megri megri diyerek halay çekerken mi yakalandı? Apo ile mesajlaşmasını mı yakaladınız? Kırmızı bültenle aranan teröristleri “Devletin televizyonuna” çıkartıp destek mi istedi?
Hayır, aksine terörle açılım saçılım sürecinizin devam ettiği süreçte “Terörle müzakere değil, mücadele edilir” diyen ilk ve tek partidir. Ne kadar haklı olduğu da anında anlaşılmıştır.
FETÖ’yü devletin kılcal damarlarına kadar sokanlar, millî güvenlik sorunu olmadı da Cumhuriyetin Kurucu Partisi CHP mi millî güvenlik sorunu oldu?
Size de bir tavsiyem olsun. Bu dili ve iftiraları bırakında kendi kandırılmışlıklarınızla yüzleşin.
Millet dedikodu değil, ekmek arıyor. Aş arıyor iş arıyor. Daha da ötesi çağdaş uygarlık seviyesine bir an önce ulaşmak istiyor.
Onu da “Laik demokratik sosyal hukuk devleti”ni koruma ve kollama konusunda yan yollara sapanların değil, Atatürk’ün çizdiği yoldan sapmadan gidenlerle gerçekleştirebileceğine inanıyor.
Bu nedenle 6’lı masanın altında kaybettiğiniz şeytanı aramayın. Birlikte geçtiğiniz yollara bakın.
Fikir ve düşünceleri birbirinden ayrı olan 6 lideri bir araya getiren ülkeyi getirdiğiniz vahim durum olduğunu da aklınızdan çıkarmayın.
Bu ülke hepimizindir. Birliğimiz ve beraberliğimizin teminatı çocuklarımız şanlı ordumuzda birlikte omuz omuza şerefle görev yapmaktadırlar. Askerlik yapmayanlar bilmez ama yapanlara sorun. Hangi görüşten olursa olsun asker arkadaşlıkları kutsaldır. Ölünceye kadar da sürer. Ne mutlu bize ki böyle bir gençliğimiz var. Onlara kalkan eller kırılsın.
Cumhuriyetin kurucu partisi CHP bence sadece görmeyen gözlerin işitmeyen kulakların görevini yapmaya çalışıyor. Siz CHP’nin ruhunu sorgulamadan önce siyasi gözlüklerinizi değiştirirseniz Atatürk'ün çizdiği medeniyet yollarını silerek değil, sürerek düzlüğe çıkabileceğimizi görebilirsiniz.
Saygılarımla.
Kalemine ve yüreğine sağlık yılmadan yazmaya devam.