Konuyu köşe yazısına taşıyan köşe yazarlarımızdan Berkant Parlak da "Bir kere Özdemir’e yönelik sağladığı imtiyazlardan hem vicdani hem mantıki olarak emin değil ve bunu savunamıyor bile. İlk soruda 'O benim arkadaşım.' diyor. Hâlbuki ortada Sayın Başkan’ın arkadaşlığını sorgulayan yok. [...] Akçaabat Belediyesi ne Sayın Ekim’in arkadaşlık hukukuna göre bir kurum ne de kamuoyu bu tavrı sineye çekecek bir vicdana sahip! Akçaabat Belediyesi, bölgenin iftihar ettiği ve özellikle kamu kurumu olabilme vasfına mahir bir geleneğe sahip belediye. Bu özellikler kolay edinilmedi, not kâğıtlarının resmî evrak yerine geçtiği dönemlerden bugüne gelindi. 'Birilerine makam verebilmek' adına bu değerlere zarar vermeyi göze alanların ilk kötülük yaptıkları ise hem kendilerini hem bu belediyeyi bugüne getirenleredir. Sayın Başkan, Akçaabat Belediyesi sizin şahsi iş yeriniz olmadığı gibi bu tür görevlendirmeleri de böyle açıklayamazsınız. Liyakatin yok sayıldığı ve en büyük siyasi cezalandırmanın bu nazardan olacağının net olduğu bir ortamda siz bu şekilde sorumsuz davranırsanız sonucuyla kısa vadede karşılaşırsınız. Şahsi kararlarınız, siyasi geleceğinizi karanlığa sokmasın. Sadece bir tavsiye… Uyup uymamak sizi, yanlışları cezalandırıp cezalandırmamak da vatandaşı bağlar." ifadelerine yer vermişti.