Bu konu uzun süredir yazmak için kenarda durdu. Fırsatını bulup kaleme almak biraz zaman aldı. Ancak yazılmaması büyük bir eksiklik olacaktı. O nedenle geç de olsa yazmak istedik.

Geçtiğimiz ay Akçaabat Belediye Meclisinde geçen konuyu ve Belediye Başkanı Osman Nuri Ekim’in alâkasız cevaplarını değerlendirmek istiyoruz.

Konu; belediye başkan yardımcısı iken vekillik hayaliyle bu görevinden istifa ederek aday adayı olan, sonrasında da aday gösterilmeyince “Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olduğunu” düşünen Serkan Özdemir’in Belediyeye bağlı Personel Anonim Şirketine işçi olarak görevlendirilmesi…

Üstelik Özdemir'in, aldığı vazife ile uygulamada bir şirket müdürü olarak değil de geçmişteki görev ve sorumluluklarını aynen taşıdığı iddia ediliyor. Yani ortada ilginç bir çelişki var. Hatta makam odası da aynıymış. Yani resmiyette şirket müdürü, pratikte başkan yardımcısı! Zaten bu neticenin sebebini Başkan Ekim de Mecliste siyasi acemiliğinin de katkısı ile ayan beyan ortaya saçıyor.

Gelelim şimdi Mecliste neler olduğuna…

Konuyu Mecliste MHP Meclis Üyesi Melikşah Atasoy gündeme getiriyor.

(Bu sırada Akçaabat Belediye Meclisinin sarı muhalefeti İyi Partililer ve CHP’liler mışıl mışıl uyuyor, neyse konumuz bu değil.)

Atasoy soruyor ve diyor ki: “Serkan Özdemir’in görevlendirilmesi neyin nesidir. Kamuoyunda gündemde. Belediye başkan yardımcısı olduğu söyleniyor. Kendisine makam ve makam aracı tahsisinden söz ediliyor. Böyle bir durum var mı?”

Atasoy’un sorusu çok yerinde. Hem kamuoyunda tartışılan ve Ekim’i yıpratacak konuya aydınlık getirilmesi açısından yerinde bir girişimde bulunuyor hem de muhalefet olduğunu iddia edenlerin vazifelerini onlara hatırlatıyor. Anlayana!

Bundan sonrası ilginç, hatta trajikomik demek lâzım. Toplantıyı video kaydından izlerken şoke oldum, neyse ki Meclisin gerçek muhalif sesi Tuncay Demirci düşüncelerimi orada söze geçirdi de bir nebze şokumu atlattım.

Başkan, Atasoy’un sorusuna aynen şu yanıtı veriyor: “Serkan Bey benim siyasi hayatımda arkadaşım. Öncelikle bunu söyleyeyim. Her zaman benim yanımdaydı. Benim yanımda olmasının herhangi bir sakıncası yok. Eski görevine geldiği ile ilgili bir şey yoktur. Onu söyleyeyim size ve bana şu anda şehrin ve kurumun içerisinde yardım etmektedir. Bu kadar arkadaşlar, teşekkür ediyorum. Başka söz almak isteyen.”

Diyaloga CHP’li Mehmet Özbayrak “ne şiş yansın ne kebap” havasında katılarak “Başkanım şimdi kişilerle şeyimiz yok. Serkan Bey’i seven birisiyim. Keşke devamlı olsaydı o da ayrı konu. Gazetede okuduğum kadarıyla Personel AŞ Yönetim Kurulunda.” diyor.

Ekim de Özdemir’in “çalışan” olarak Personel AŞ’de olduğunu belirtiyor.

Sonrasında Başkan Ekim yine o talihsiz açıklamalarını sürdürüyor ve diyor ki: “Serkan Bey bugüne kadar benimle beraber siyasi hayatımın başlangıcından beri vardır. Bundan sonrada benimle beraber yürüyor. Ben bu konuda başkan yardımcılığı falan atadığım yok. Böyle şeyler söyleniyor. Böyle bir durum söz konusu değil.”

Demirci’nin açıklamasını aktardıktan sonra da bu ifadelerle ilgili görüşlerimize geleceğiz. Demirci bunun üzerine “Akçaabat Belediyesi bir kamu kurumu, yani yoldaşlıkla arkadaşlıkla makam mevki verilmesi doğru değil. Şimdi burası bir resmi kurumsa belli kurallar dahilinde işlemlerin yapılması lazım. Fiili durumda Serkan Özdemir başkan yardımcılığı makamını kullanıyor.”

“İyi ki Tuncay Demirci Mecliste” dedirtecek sözlerin ardından şunu söyleyebiliriz:

Osman Nuri Ekim kafa karışıklığı yaşıyor. Bir kere Özdemir’e yönelik sağladığı imtiyazlardan hem vicdani hem mantıki olarak emin değil ve bunu savunamıyor bile. İlk soruda “O benim arkadaşım.” diyor. Hâlbuki ortada Sayın Başkan’ın arkadaşlığını sorgulayan yok. Kendisiyle çay içebilir, kahve içebilir, seyahate gidebilir, birlikte tezahürat edebilir, rabia işareti yaparak mitingde eğlenebilir ama Akçaabat Belediyesi ne Sayın Ekim’in arkadaşlık hukukuna göre bir kurum ne de kamuoyu bu tavrı sineye çekecek bir vicdana sahip!

Akçaabat Belediyesi, bölgenin iftihar ettiği ve özellikle kamu kurumu olabilme vasfına mahir bir geleneğe sahip belediye. Bu özellikler kolay edinilmedi, not kâğıtlarının resmî evrak yerine geçtiği dönemlerden bugüne gelindi. “Birilerine makam verebilmek” adına bu değerlere zarar vermeyi göze alanların ilk kötülük yaptıkları ise hem kendilerini hem bu belediyeyi bugüne getirenleredir.

Sayın Başkan, Akçaabat Belediyesi sizin şahsi iş yeriniz olmadığı gibi bu tür görevlendirmeleri de böyle açıklayamazsınız.

Liyakatin yok sayıldığı ve en büyük siyasi cezalandırmanın bu nazardan olacağının net olduğu bir ortamda siz bu şekilde sorumsuz davranırsanız sonucuyla kısa vadede karşılaşırsınız.

Şahsi kararlarınız, siyasi geleceğinizi karanlığa sokmasın. Sadece bir tavsiye…

Uyup uymamak sizi, yanlışları cezalandırıp cezalandırmamak da vatandaşı bağlar.

Saygılarımla…