Ülkemizde son durum!
Zalimlerin sonu elbette cehennemdir."
Filistin, Lübnan'da yaşanan vahşeti kelimelerle tarih edemiyoruz. Öyle ki; bu zamana kadar yaşanmış tüm katliamları gölgede bırakır. Ölenlere rahmet geride kalanlara rabbim dayanma gücü versin. Dualarımız! müslüman kardeşlerimizle beraberdir.
İsrail kuduz köpek gibi neden saldırıyor? Çünkü onların kitabında yazanlar için... Nedir bunlar? Nilden fırat!a kadar toprakların kendilerine ait olduğunu iddia ediyorlar. Bu iddialarını en çok destekleyen kim yada kimlerdir? Bu sorunun cevabı önemli! İngiliz, Amerikan ve Almanya!lı "HIRİSTİYAN SİYONİSTLERDİR" Tek başına bir çarpan etkisi yaratmaktan öte gidemeyen İsrail ordusunun, Ne hizbullah nede Hamas İle başabaş bir mücadele sergilemekten uzak olduğu gözükmektedir. Özellikle bu üç ülkenin yönetim erki'nin destekleri olmasa!
Bulunduğu yerde tutunması mümkün gözükmemektedir. Arap dünyasında eli kuvvetli diyeceğimiz bir ordu teşekkülü mevcut değildir. Bu ülkelerin ordu düzenleri bugün İsrail ile savaşmaya yeterli değildir. Halkları bazında durum nedir? bilemiyoruz Sizlerinde bildiği gibi Lübnan,Suriye, Irak yapısal olarak beş parçaya bölünmüştür. Salt bir devlet otoritesinden söz etmek mümkün değildir. Lübnan'ı bir kenara bırakırsak, Türkiye'nin Suriye ve Irak politikaları başından sonuna hatalıydı.
Siyasi partilerimizin Devlet yönetiminden, stratejik çıkarlarımıza kadar bir çok konuda bilgi yoksunluğu! Bizi içinden çıkılmaz sorunlar yumağının içerisine sokmuştur. Özellikle uzun süredir iktidarda bulunan ak Parti'nin bu konuda yaptığı hatalar yüzünden sorunlar giderek artmıştır. son dönemde yapılan bazı doğru hamleler ile durum kurtarılmaya çalışılsa da tren çoktan kalkmış, bizim dümen suyumuzdan çıkmıştır. Helede Ahmet Davutoğlu dönemi bir facialar silsilesinin yaşandığı dönemdir. Şimdi ise ne kadar kurtarabiliriz? O bizim karımız olacaktır. Her zaman dediğim gibi, siyasi partilerimizin tamamı devlet mekanizmasından bi haberdirler.
Halkımızın, Türkiye'nin çıkarları ve menfaatleri nelerdir? Neye göre oy vermekteye baktığımızda ise; Oy vermek şekli bir kaç kriterden öteye geçmemektedir. Özellikle "Mutfakla cebi" arasına sıkışan bakış açımız, resmin tamamını görmemize ve rey verme alışkanlığına etki etmektedir.
Hal böyle olunca, ülkemizdeki iktidarları çok erken değişime tabi tutabiliyoruz. Uzun süredir iktidarda olan Ak parti'nin de son 4 senedir ekonomik alanda yaptığı daraltmalar yüksek enflasyon ile beraber gelen alım gücü düşüklüğü artık değişim zamanının yaklaştığını göstermektedir. Halkımızın bu şartlarda daha fazla yaşamama isteği artmaktadır. Kiraların bu derece yükselmesi, konuttaki sıkıntı, inşaat sektöründeki yatırımların durması, ev ekonomisini vurmuştur. Ayrıca, vergi adaletsizliği, adalette suçsuzluk algısı ekonominin ağır faturasını orta ve alt gelir grupların ödüyor olması ama, yediği ayazıda unutacak gibi değildir....
Selam ve Selametle Osman Lermioğlu
Uçurumun eşigindeyiz Allah sonumuzu hayr etsin.