Trabzon’da bu yıl, bir organizatörün düzenlemesiyle üç ayrı ilçe belediyesi kitap fuarı yaptı. Daha önce Trabzon Büyükşehir Belediyesinin düzenlediği ve her yıl bir önceki yıla nazaran kan kaybettiği kitap fuarları salgının araya girmesiyle sekteye uğradı ve bir daha da yapılmadı. Eğer aynı aşağı doğru giden ivmeyle yapılmaya devam etseydi zaten kendiliğinden ortada bir fuar da kalmayacaktı.
2022 yılına gelindiğinde salgından sonraki ilk fuarı Ortahisar Belediyesi yaptı. Mart ayında yapılan bu fuarı; mayıs ayının sonunda Akçaabat Belediyesinin fuarı, haziran ayının başında da Beşikdüzü Belediyesinin fuarı izledi.
2020 yılından önce tecrübemizin olduğu, 2020 yılıyla birlikte de kurduğumuz Alka Yayınevi ile birlikte profesyonel olarak yaptığımız yayıncılıkla bizde fuarları takip etmeye başladık.
ORTAHİSAR FUARI
Mart ayına geldiğimizde 2 gün kala Ortahisar Belediyesinin kitap fuarı düzenleyeceğini sosyal medyadan gördük. Hatta bir yazarın paylaşımıyla fark ettik. Hemen Ortahisar Belediyesi yetkililerine ulaştık ve fuara Trabzon’da faaliyet gösteren bir yayınevi olarak katılmak istediğimizi belirttik. Bizi şehir dışından gelen organizatöre yönlendirdiler ve ücretini ödeyerek kitap fuarına katıldık.
Duyurusu tam olmamış olmasına ve Ortahisar Belediyesinin Pazarkapı’daki binasında -insanların alışık olmadığı noktada- olmasına rağmen hem “Trabzon’un kitaba olan ilgisi” hem de Ortahisar Belediyesiyle İlçe Millî Eğitim Müdürlüğünün özverili çalışması sonucunda fuar çok da başarısız olmadı. Ama nitelikli bir okur da aradığını bulamadı. Fuarı ziyaret eden tanıdığımız 1-2 akademisyen memnun ayrılmadı.
Trabzon’daki bir yayınevi olarak son anda duyduğumuz fuardaki bu tanıtım eksikliğinin sadece bizde mi olduğunu düşünürken Trabzonlu yazarlardan Bahaettin Kabahasanoğlu’nun bir yazısıyla karşılaştık. Başlığı “Gelişigüzel Fuar” idi. Eleştiriler, bizim tespit ettiklerimizle aynı. Kabahasanoğlu “Ülkemizin en büyük yazar birliği olan TYB Trabzon Şubesi bile haberdar edilmemiş. İşin ilginç tarafı, TYB de herkes gibi son gün davetiyle öğrenmiş fuarı.” diye yazdı.
Adı Trabzon Fuarı ama Trabzon’da benim bildiğim en az 3 yayınevi, bir yazarlar birliği oluşumu var ve bunların hiçbirinin doğru düzgün haberi yok. Tıpkı şehrin de haberinin yeterince olmadığı gibi... Ama bu açık, Ortahisar gibi güçlü ve organize bir belediyenin çalışmalarıyla ve bilhassa Özel Kalem Müdürü Hasan Selim Bey’in özel ilgisiyle bir nebze olsa da kapandı. Silsile hâlinde bir organizatörün düzenlemesiyle bu bomba Akçaabat’tan sonra Beşikdüzü’nde patladı.
AKÇAABAT FUARI
Yine aynı organizatör ve sırada Akçaabat var. Aylarca Akçaabat ve Beşikdüzü Belediyeleri fuar hususunda net bir tarih verilmeden oyalanırken bir anda Akçaabat Kitap Fuarı başlatıldı. Yayıncılar kitaplarını koymaya gittiği fuarın başlayacağı gün bile masalar montajlanıyor ve açılışa dakikalar kala salon hazır ediliyordu. (Hiçbir fuar bu şekilde organize edilmez. En az bir gün önceden her şey hazır olur.) Yine “her şeyin bir anda planlandığı (!)” aniden bir fuar planıyla... Duyurulamamış, organize edilememiş bir fuar. Sönük bir açılış ama tıpkı Ortahisar’daki durumla organize bir Akçaabat Belediyesi ekibi, Millî Eğitim’le düzgün diyalogla fuarın dezavantajlarını bir nebze silebildi. Organizatör getireceğini taahhüt ettiği yazarları getiremeyince okullara gidecek yazarları, Trabzon’da fuara katılmış yazarlardan belirledi. Bunu ne Belediyeye ne Millî Eğitime ne okullara bildirdi! Ve sonunda okula beklenmedik bir yazar gitti. Hem yazar hem okul şaştı. Hem okula hem yazarlara ciddi ayıp edildi!
Akçaabat Belediyesi fuarı son derece destekledi ve profesyonel bir şekilde neticelenmesi için gayret sarf etti. Özellikle Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Turhan Bektaşoğlu ve ekibinin ciddi katkısı ve Bilgi İşlem Müdürü Recep Şen’in desteği tıpkı Ortahisar’daki gibi bazı eksiklerin kapanmasını sağladı.
Bu arada Akçaabat Belediye Başkanı Osman Nuri Ekim’in fuara yönelik tavrına değinmeden geçemeyeceğim. Başkan Bey ilk gün ziyarette fuardaki arkadaşlarımıza “Kitapları incelemek ve almak üzere tekrar geleceğim.” demiş. Doğrusu arkadaşlar da “Başkan Bey nezaketen öyle söyledi” diye de düşünmüş. Ama Başkan Bey ertesi gün eşi ve çocuklarıyla birlikte fuara gelip hem kitapları incelemiş hem de hoşuna gidenleri satın almış. Bu tavrı da hayli takdir topladı. Ortahisar’da açılışın dışında protokolden hiçbir isim bir daha fuar alanına adımını atmamıştı.
BEŞİKDÜZÜ FUARI
Gel gelelim Beşikdüzü Fuarı’na... Yani bu organizasyon eksikliği bombasının patladığı yere.
Bu fuar da 1-8 Haziran tarihlerinde yine fuardan 1-2 gün önce planlandı. Biz de yayıncı olarak bölgedeki bir fuara iştirak etmek istedik ve iki yazarımızı da etkinliğe katarak imza günü de planladık. Normalde yazarların imza günleri için belediye tanıtım / medya ekipleri afişler hazırlar ya da bunu anlaştıkları ajanslara yaptırırlar. Ortada böyle bir durum dahi yoktu. Hatta fuarın bile doğru düzgün bir afişi hiç olmadı. Sadece Başkan Ramis Uzun’un Facebook hesabında kalitesiz, göze hitap etmeyen bir duyuru afişi yer aldı. Biz kendi yazarlarımızın afişlerini hazırlayarak ciddiyetle duyurusunu yaptık ve fuar için 4 arkadaşımızı görevlendirdik.
Arkadaşlarımız ilk gün fuarı Belediye Başkanı Ramis Uzun’un az sayıda kişinin katılımıyla açtığını ifade etti. Aynı günün akşamında fuarda görevli arkadaşlar Trabzon merkeze dönmek üzere fuar alanından ayrıldılar ve hiçbir vasıta bulamadılar. Bunun için biri taksi olmak üzere 3 ayrı taşımayla toplamda 300 TL’ye yakın bir harcamayla merkeze ancak ulaşabildiler. Durumla ilgili bir çözüm bulabilmek adına Beşikdüzü Belediyesi yetkililerine ulaşmak istedik. Önce Belediyenin Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü olmadığı bilgisiyle şaştık. Sonra fuarla ilgilenmesi için Belediye Meclis Üyesi Mehmet Aydın’ın Başkan Ramis Uzun tarafından görevlendirildiğini öğrendik. Aynı akşam Mehmet Aydın’ı aradık. Kendisine meseleyi anlatıp bu konuda organizasyonun kendilerine ait olması hasebiyle destek olmaları gerektiğinden söz ettik. Mehmet Aydın, kendisinin bile evinden aracıyla yakıt harcayarak fuar alanına gittiği gibi tuhaf bir cümleyle karşılık vererek ilgileneceğini belirtti ama bu konuşma sorunun çözüleceği noktasında bize pek güven vermedi. Nitekim ertesi gün hâllemediğini söyledi. Ben de bu sefer direkt Başkan Ramis Uzun’u aradım. Başkan Bey “çözeceğini” belirtti ve sanıyorum fuarın başlamasından 2 ya da 3 gün sonra sadece ulaşımı çözdü.
Bunun dışında fuarla ilgili Millî Eğitim Müdürlüğüyle sorun yaşadıkları basına da yansıdı. Öğrenciler, veliler, Beşikdüzü halkı fuara iştirak etmedi. Bazı yayıncı ve aksesuar satıcıları doğrudan fuar alanını terk ettiler. Ben Başkan Uzun’u bir kez daha arayıp en azından okullardaki öğrencilerin kitaplarla buluşturulması gerektiğini belirttim. Onunla ilgili de hiçbir çözüm bulamadım.
Bu sırada fuar organizatörü hiçbir kısmıyla ilgilenmeden doğrudan Samsun’da aynı tarihte yapacağı fuara gitmek üzere Beşikdüzü’nden ayrıldı ve bir daha da ortada görünmedi. Ne okul söyleşileri ne imza günleri doğru düzgün yapılabildi! Fuarcılar hem belediye hem organizatör tarafından ortada bırakıldı. Hatta “Biz buraya gelebilmek adına en az 5000 TL harcadık, para elbette kazanmamız gerekli” diyen bir görevliye “Sizin para kazanıp kazanmanız bizim sorunumuz değil” diyen belediye görevlisi bile oldu. Ve son olarak Beşikdüzü’nün yerel yazarlarının da fuara ciddi tepki gösterdiğini öğrendim. Ahmet Saraç isimli bir köşe yazarı konuyla ilgili tepkisini “Beşikdüzülü yazar ve şair var. Onların hiçbirinin orada kitabı yoktu. Bu fuar kimlere hizmet etmek için düzenlendi?” şeklinde dile getirdi.
Başkan Bey dünkü açıklamasında “23 yayınevinin katılımı ile yaklaşık 25 bin kitabı Beşikdüzü ve bölge halkımızla buluşturduk” diyor. Biz de “Sayın Başkan, hayır buluşturamadınız. Keşke buluşturabilseydiniz.” diyoruz. Ayrıca durum Sayın Başkan’ın “Bir sorunlarının, bir taleplerinin olup olmadığını sordum. Bir yayınevi sahibi arkadaşımız ulaşımla ilgili sıkıntılar çektiğini söyledi.” şeklinde söylediği gibi değil, doğrudan bizim canhıraş telefon görüşmelerimiz sonucu gerçekleşti ve Trabzon merkezde oturan arkadaşlarımız sadece Akçaabat’a kadar bırakılabildi!
SONUÇ
Sonuç olarak Trabzon’un 3 belediyesi organize olamamış bir organizasyonun içine düştü. Ortahisar ve Akçaabat güçlülük, organize olabilme ve sorunları bertaraf edebilme yetkinliğiyle bunların bir kısmının üzerinden geldi. Ama Beşikdüzü için işler fiyaskoydu... Başkan Bey şimdi “Bu sene ilkti, seneye düzelteceğiz” diyor. Bilmiyorsanız bir bilene danışmak en doğru olanıydı ve siz bunu yapmadınız. Ayrıca Belediye içerisinde yetki ve inisiyatif almanın önemine vurgu yapmanız gerekir. Sorunları halı altına itmektense çözmektir doğru olanı.
Umarım gelecek yıl hem Trabzon’daki insanların arka plana atıldığı hem bu denli organize olamamış bir faaliyete imza atılmaz.