Türk'ün bağımsızlığa olan tutkusunu iman ve irade ile birleştirdiği, son safhasını Büyük Taarruz ve Başkumandanlık Meydan Muharebesi ile devam ettirerek zaferle neticelendirdiği o kutlu günün üzerinden tam 100 yıl geçti. Bu vesileyle, başta Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, Kurtuluş Savaşı'nda yer almış, canı, kanı ve malıyla mücadele etmiş bütün şehit ve gazilerimizi rahmetle anıyorum.

Türk'ün elinden alınamaz özgürlüğünü tescil ettiği bu günde, herkes bir daha bilmelidir ki bu vatan üzerindeki bütün gizli ve açık emeller hüsran ile sonlanmaya mahkumdur. Atatürk'ün Trabzon'u ziyaretinde dediği gibi, "Bu vatansever halka, o kahraman çocuklara sahip olan bu kıymetli memleketimizi bir Ermenistan kapısı veya hayal edilen bir Pontus krallığı ülkesi yapmak istek ve tehditleri ne uğursuz idi. Şüphesiz o kâbuslar sonsuza dek hayal olmuştur"

Silah ve top seslerinin altında, süngü gölgesinde, imanın imkanın önüne geçtiği bir savaş ile düşmandan temizlenen bu vatan, tarihte Türk'tü, halde Türk'tür ve ebediyen Türk olarak kalacaktır.

30 Ağustos Zafer Bayramı'mız kutlu, ülkemiz payidar, milletimiz var olsun.

Köksal KOÇ
Akçaabat Ülkü Ocakları Başkanı