Akça TV | Akçaabat Haber

Bunu yapanların ayrıcalıkları ne?

SİYASET

Mersin'de yapılan otel inşaatı için CHP'li meclis üyesi Tuncay Demirci'den itiraz geldi.

Akçaabat 'ın Mersin mahallesinde bulunan Akçakale bölgesinde yapılan otel inşaatına Akçaabat Belediyesi’nin CHP’li meclis üyesi Tuncay Demirci’den itiraz geldi.

Burada yapılacak olan tesislerin devlet eliyle yapılması gerektiğini belirten Demirci “Kanunların arkasından dolanıyorlar. Burayı yapan kişinin ayrıcalığı nereden geliyor?” ifadelerini kullandı.

Demirci “Akçaabat Trabzon’un güzel ilçelerinden birisi çocukluğumuz sahillerinde geçtiği için, sahillerin bugün ki durumunu gördüğümüzde inanın içimiz acıyor.

Nedenine gelince Akçakale plaj alanında bir tane sundurma, Çatalzeytin’de otel inşaatı sahili işgal etmiş, Saracık mahallesinde vatandaş deniz kenarına bir yapı yapmış orada plaj işletiyor, Darıcı’da aynı şekilde belirgin bir şekilde bunları göz önüne aldığımız zaman kıyıların hoyratça kullanıldığı, artık yandaş diye hitap edilebilecek kişilere göz yumulduğu aşikar. “ ifadelerini kullandı.

“Ama öyle bir konu var ki bunların yanında, bundan 2 ay evvel haberdar oldum.” Diyen Demirci’nin açıklamaları şu şekilde:

“Kanunların arkasından dolanıldı”

İşin açıkçası belki benimde ihmalim var etrafımıza dikkatli bakmıyoruz. Bir otel inşaatı! Bende geçmişte Akçakale beldesinin imar ve fen işlerine baktığım ve belediyeci olduğum için oralarda inşaat yapımın zorluklarını biliyorum, en azından imar kanunu yönünden o amaçla konuyla ilgili araştırma yaptım. Araştırma yaptıkça yapılan işlemlerin kanunların arkasından dolanıldığı, himaye edildiği ve hiçbir şekilde yapılan inşaatların kanunlara uygulamalara yönetmeliklere uygun olmadığını tespit ettim. Bunlar nelerdir bunlardan bahsetmek istiyorum

Şimdi öncelikle bir inşaatın yapılabilmesi için bütün yapıların yapılabilmesi için bir planlamanın olması lazım. Planlama yönünden araştırması yaptığım zaman ortaya 3 tane imar planı çıktı. Bir imar planında e=2 ymax=38,5 metre diğer imar planında e=1 y=13,5 metre, en son bundan 3-4 ay evvel bizimde onayladığımız son imar planında da e=2 y en çok = 19 metre olmak üzere 3 ayrı imar planı var. 3 ayrı imar planı 3. İmar planı da dolgu imar planı için sunulan paftasının, onun basılısı dijitali de vardır.

“Mecliste gündeme getirdim”

Şimdi konuyla alakalı aralık meclis toplantısında belediye başkanının yanıtlamasıyla alakalı gündem dışı söz alıp birkaç soru sordum. Kendileri bana bunu yazılı vermem gerektiğini söylediler. Bende yazılı verdim 5 soru içeren.

Şimdi bir firma yetkisi olmadan dolgu imar planı yapmış hadi diyelim yetkisi var yokta dolgu imar planını yaptıktan sonra yapılan kıyı yapısı ayrık dalgakıran diye bir kıyı yapısı kazıdan çıkan malzemeyle bunu yapmış.

Hâlbuki kıyı yapıları sadece taştan yapılması lazım, dalga hareketlerinden etkilenip yıkılmaması için.

Sadece taştan yapılması gerekiyor. 3 soruyu sorduğumuzda dolgudan çıkan malzemeyi nereye döktünüz, nihayetinde döküm sahaları vardır. İşte bizim meşhur Gülcemalimiz onun eseridir zaten uzamasının sebebi. Trabzon’un dolgu alanıdır orası bu resmiyette böyle denmez ama Trabzon’un hafriyat sorunu bittikten sonra inşaatlar bittikten sonra Gülcemal de açılacaktır o zamana kadar Gülcemal bitmez zaten. Ve dalgalardan korumak için tahkimatları yapmazlar dalga hareketleriyle etrafa toprak yayılır.

Onun dışında imar planlarını sordum. Yani bana gelen cevapta denildiği bir tane imar planı var. Bu imar planı da ilk bahsettiğim e=2 ymax=38.5 metre ama dolgu imar planının sunulan paftasında baktığımız zaman 13,5 metre. Bunu sorduğumuz zaman bana verilen cevap şu deniyor ki Büyükşehir Belediyesi bunu değiştirdi. Büyükşehir belediyesi imar planını onaylar doğrudur, eksik gördüğünde geri iade eder. Bir inşaat belediyesinin imar planını büyükşehir belediyesi değiştiremez. “Bunu kabul etmiyorum onaylamıyorum” der geri gönderir.

“Neden dolgu imar planında sunulmadı”

Ama anladığımız kadarıyla buradaki düzenlemeyi geçmiş belediyesi başkanı Şefik Türkmen abimiz bu şekilde olmasını istemiş. O belediye başkanlığından düştükten sonra da sanki o imarda değişiklik yapılmamış gibi eski imar planına dönülmüş. Yani büyükşehir belediyesinin onayladığı denilen böyle bir onay olmaması lazım sunarsan onaylanır ama geçmişte sunulmuş ama daha sonra bu tadil edilmiş. Mademki böyle bir imar planı var niye dolgu imar planında onu sunmadınız. 13,5 metreyi sundunuz değil mi? Çok basit bir mantık.

Şimdi bunun dışında burada başka bir konu daha var. Araştırmalarımda onu gördüm vatandaş dolgu imar planını yaptırdığı zaman askı ilanında yerel halka şunu söylemiş “Biz burada deniz dolgusu yapacağız, kıyı tahkikatı yapacağız” Belki insanlar bunun ihalesine girerler diye yaptıkları askıyı açıklamışlar. Bu da bir kandırmaca. Buna gerek var mıydı? Yoktu zaten belediye buna itiraz etmiyor, vatandaş, kimse itiraz etmiyor. Herkesin gözü kapalı. Vatandaş sanki kendi yetkisindeymiş gibi dolgu imar planı yaptırıyor, Çevre ve Şehircilik bakanlığı gayet güzel onunla ilgili yazılarda elimizde var. Onaylıyor ve bunu kıyı kanununa turizm teşvik kanununa ve imar kanuna bağlıyorlar.

Kıyı kanununda doğrudur. Kıyıda o yapılar yapılabilir ama yapılar bir resmi kurumun teklifiyle, müracaatıyla valiliğe gider. Valilik bunu uygun görmesi koşuluyla çevre ve şehircilik bakanlığına havale eder ve ilgili az önce bahsettiğim ilgili kurumların görüşleri alınarak bu yapılabilir.

“Devlet eliyle yapılmalıydı”

Şimdi bunun dışında turizm teşvik kanununda doğrudur şahıslar kamuoyu şahıs ortaklıklarıyla beraber bazı yapılar yapılabilir ama bunlar özelliğinden dolayı kıyıda yapılabilmesi gereken yapılardır. Ve turizme ve bölgeye hizmet edecek prestij yapılarıdır. İşte nedir AVM’dir, yolcu gemilerinin yaklaşıp hizmet verebilecek olduğu günü birlik tesislerdir kalıcı yapılardır.

Ama buradaki yapı ayrık dalgakıran yani bir kıyı koruma yapısı. Şimdi araziyi bildiğim için kıyı koruma yapısının burada yapılmasına gerek yok.

“Özellikleri ne?”

Burada amaçlanan şey orada bir kanunların arkasından dolanarak ayrık bir dalgakıran adı altında bir adacık yapıp, burada artık turizm tesisi, günü birlik tesis, lokanta, düğün salonu gibi böyle göze batan bir yapı yapmak. Herkesin gitmek istediği bir yapı yapmak, böyle yapabilir vatandaş ama bunu kamunun ortak kullanım alanında yapamaz yapmamalı. Yani devlet, valilik, belediyeler ve devletin kamu kurumlarının buna göz yummaması lazım. Çünkü buralar herkesin ortak kullanım alanıdır. Ona bu ayrıcalığı tanıdığın zaman bu sefer o ayrıcalıklı insan oluyor, özelliği nereden geliyor bu kişinin.

Bununla ilgili denizi doldurtuyorsun, imar planında istediği değişikliği 3 farklı imar planında yaptırıyorsun, bir de teşvik içinde para veriyorsun yap diye. Bu vatandaşın özelliği ne?

haber61.com

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.